G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

HUZURA ORUÇLU GİTMEK

16.03.2025
24
A+
A-
HUZURA ORUÇLU GİTMEK
  1. HUZURA ORUÇLU GİTMEK

Ramazan ayının ilk günlerindeydi. Bir gece, oturduğu evden dışarıya çıkan Nasuhi Efendi, dergâhın bahçesinde dolaşıyordu. Onun bahçede dolaştığını gören hanımı, bahçeye çıkarak yanına yaklaştı ve:

“Muhterem Efendim! Bu gece vakti bu bahçede niçin gezinip durursunuz?” diye sordu.

O da:

“Allah Teâlâ bilir ama bu bayramı burada geçireceğiz. Şimdiden kendime yer hazırlıyorum.” buyurdu.

Hanımı bunu işitince üzüldü:

“Niçin böyle söyleyip yüreğimizi yakıyorsunuz?” dedi.

Nasuhi Hazretleri:

“Takdir-i İlâhî böyledir.” cevabını verdi.

Aradan günler geçti. Ramazan-ı Şerif ayının ortasına geldiğinde, sevenlerini etrafına toplayıp yerine oğlu Alaeddin Efendi’yi halife tayin etti ve vasiyetini bildirdi.

Muhammed Nasuhi Hazretleri’nin talebelerinden Şami Ahmed Efendi, vefat edeceği gün hocasını ziyaret etti. Muhammed Nasuhi Efendi’nin hastalığı iyice artmıştı.

Şami Ahmed Efendi ona:

“Efendim, biraz az oruç tutup ilaç kullanırsanız rahatsızlığınız iyileşebilir.” deyince,

Nasuhi Efendi:

“Oğlum! Cenâb-ı Hakk’ın inayetiyle otuz senedir farzları değil, nafileleri dahi noksan yapmadım. İnşallah bu gece dergâh-ı izzete oruçlu giderim.” buyurdu.

Muhammed Nasuhi Hazretleri, vefat ettikleri gün ikindi namazından sonra hizmetinde olan dervişlere:

“Bu gece Cüneyd-i Bağdâdî, Abdülkâdir-i Geylânî, Molla Hünkâr Celâleddin, Ma‘rûf-i Kerhî, Seyyid Yahyâ Şirvân, Sultan Şâbân-ı Velî ve hocam Ali Atvel Hazretleri teşrif buyuracaklardır. Onlara hizmette kusur etmeyin.” dedi.

İftar vaktinde Derviş İbrahim, Nasuhi Hazretleri’nin yanından odanın kapısına varıp iki lokma ekmek yedi. Üçüncü lokmayı yerken, Nasuhi Hazretleri bir defa:

“Hû!” diye seslendi.

Derviş İbrahim ekmeği bırakıp içeri girerken, tekrar:

“Hû!” diye Allah Teâlâ’nın ismini zikredip ruhunu teslim etti.

Ramazan ayının bereketi hanenize, hoşgörüsü gönüllerinize, sabrı ruhunuza dolsun.

Hoş geldin, on bir ayın sultanı! “Yâ Şehr-i Ramazan!”

Rabbim, o mübarek zatlar gibi bizleri de orucu yaşayanlardan eylesin.

Selâm ve duâ ile.
Bülent Ertekin

Bülent ERTEKİN
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.