G-YNGZ371DBD
Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

YETİMLERİ ÜZMEYİN!

12.03.2025
46
A+
A-

Küçük bir kasabada yaşıyorlardı, tabii buna yaşamak denirse… Anne, terzilik yaparak hem ailesine hem de çocuğuna bakıyordu. Ancak çok hastaydı ve hayattaki tek korkusu, öldüğünde çocuğunun ne olacağıydı.

Çocuk biraz büyüdü, aklı ermeye başladı. Bayramlarda güzel giyinmek, bayramlık giymek istedi. Evlerinin yakınında bir dere vardı ve çocuk, bu derede oynamayı çok severdi. Ama annesi buna asla izin vermezdi.

Bayram geldi ve anne, çocuğuna bayramlık alamadı. Aklına dere geldi. Çocuğunu aldı ve derenin kenarına oynamaya götürdü. Artık kızı, diğer çocukların bayramlıklarını görüp üzülmeyecekti. Onunla “Dere Kenarına Gitmece” adlı bir oyun oynadı.

Çocuk biraz daha büyüdü. Yoksulluk nedeniyle doktora gidemeyen annesinin hastalığı ilerledi. Kız, annesinin durumunun farkındaydı.

Bir gün bir adam çıkageldi:
– Ben senin amcanım, dedi.

Çocuk, elleriyle “Orada dur!” der gibi bir işaret yaptı:
– Benim babam da amcam da her şeyim de annemdir! Yıllardır annem bana bayramlık alamadığı için beni derenin kenarına götürdü.

Ben annemin gözlerinde hiç mutluluk görmedim. Geceleri, “Evladım için bir gün daha yaşayayım.” diye ettiği duaları dinledim. O zaman neredeydiniz?

Annesi, çocuğunun bu oyunu oynadığını öğrenince bir kez daha yüreği yandı.

Hiçbir çocuğu, özellikle de bir yetimi kırmamak, incitmemek lazım. Ama en çok da annesinin gözlerinde mutluluk göremeyen çocukları asla kırmamalısınız.

> “Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himaye eden kimseyle ben, cennette şöyle (işaret ve orta parmağını göstererek) yan yana bulunacağız.” (Müslim)

“Kalbinin yumuşamasını ve hacetinin görülmesini ister misin? Yetime merhamet et, onun başını okşa ve ona yediğinden yedir. Kalbin yumuşar ve hacetine erişirsin.”
(Ravi: Hz. Ebu’d-Derdâ (ra))

Evet, yetim güldür; yetimi güldür.

Bu mübarek Ramazan-ı Şerif günlerinde, eğer bir yetimi sevindirme imkânınız varsa, siz de onu güldürün.

Selam ve dua ile…
Bülent Ertekin

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.